21 Nisan 2010 Çarşamba

Vicdansızlar...

O kadar saftı ki dünyası,
Öyle güzel bakıyordu ki etrafına...
Ta ki vicdansızlarla karşılaşana kadar.
Körpecik vücudunda,
Ne acılar barındırıyor artık..
Nasıl sağlığına kavuşur,
Nasıl güvenir birilerine bilen var mı?
Sevgiye aç olduğu,
Basamakları yavaşça çıktığı bu yıllarında,
Bu kadar zarar verilebilir mi bir çocuğa...
Çikolatayı hangi çocuk sevmez,
Seni kafir! Bu mudur insanlığın...
Böyle mi kandırdın ufacık bedenleri.
Bakkallar, sokaklar...
O çocuk eğlenirdi, 
Yaşını yaşardı oralarda..
Nereden bilsin ki sonunu...
Ne yaptın bir düşün?
Hayatını bitirdin,
Geçmişini çürüttün, geleceğini kararttın...
Nasıl çıkarsın insan içine,
Kime neyin açıklamasını yaparsın bu saatten sonra...
Hiç mi kalmazsın o lanet olası vicdanınla baş başa...
Git bak aynaya, tükür kendi suratına.
İnsanlığından utan,
Seni dünyaya getirenlerden utan,
Allah'ın sana verdiği lütuflardan utan...
Şerefinle yaşayabileceğin şu güzel hayatı,
Şerefsizliğinle kirlettiğinden utan!


Tüylerim diken diken oldu yazarken, Siirt'te yaşananlardan o insanlarla aynı havayı soluduğum için utanıyorum.

15 Nisan 2010 Perşembe

İçelim bu akşam...

Sana içelim, bana içelim,
Bize içelim, kardeşliğe içelim,
Geçmişi düşünüp, onlara içelim,
Kalbi hissedip, aşklara içelim..
Mutluluğu düşünüp, canlara içelim..
Sessizliği düşünüp, kendimize içelim.
Kadehleri devirip,
Altüst ettiklerimize içelim..
Mutlu ettiklerimize, edemediklerimize de içelim.
İçelim gitsin, vuralım gitsin kadehleri.
Burnumuz bira köpüğü,
Sohbetimiz rakı sohbeti,
Tenimiz viski sıcağı olsun,
Biz hep içelim...

14 Nisan 2010 Çarşamba

Yalnız değil miyiz aslında..

Ardımızda bıraktıklarımız, 
Belli etmeden, susup ağladıklarımız,
Sessizce çekilen acılarımız, 
Sizce yalnız değil miyiz aslında? 
Her zaman var olan, daima elleri tutan, 
Sesimizi kalbinde duyan, kim var ki hayatta?
Bitmek bilmeyecek bu serzenişte, 

Yalnızlığı kabul etmek.. 
Belki kabuğa çekilmek, belki üstüne gitmek. 
Önemli olan göğüs gere gere yalnızım diyebilmek..
Tanıdıklar zaten yoktur, 

Arkadaşlar bir var bir yoktur, dostlar ise gerçeklerse genelde vardır. Fakat mühim olan bulmaktır. 
Kim var ki hayatta yanan kalbe dokunan..
Bir kelime ister insan, 

Bazense tek bir dokunuş, 
Genelde bulduğu geçiştirme cümleleri olur.. 
Tek bir kelime yetecekken o uzun cümlelerde bulamaz aradığını. İstediğim bu değildi der 
Ve tekrar kabuğuna çekilir.
Kabul etmeliyiz. 

Var olan tek gerçek bizleriz. 
Kendi kendine yapıyor insan ne yaparsa. 
Atılan her adım 
Geriye veya ileriye döndürüyor içimizdeki dünyayı...
Fakat hangi yöne gidersek gidelim 
Yalnızlar sokağından geçip,
Issız bir adaya düşeceğiz. 
Kendi içimizde halledeceğiz problemleri,
İçimizden gelen ses,
Bize kendimizi öğretecek çoğu zaman.
İnsan kendini çözebilirse, 
Yalnızlık yakmaz canı, 
Sevilir hatta zamanla. 
Ben bana yeterim diyerek devam eder yoluna...

6 Nisan 2010 Salı

Sorgulama...

Kendinizi tanıdınız mı yeterince?
Biz kimiz, siz kimsiniz?
İnsan bilebilir mi
Kendini bilmeden, bir başkasını..
Çözebildiniz mi kendi problemlerinizi,
Nasıl sıra geldi diğerlerine?
Rahat mı ki içiniz,
Bir başkasına geçirdiniz sırayı.
Bencil olmak gerekmez mi bazen?
İlk sırada bir başkası mı ?
Yoksa kendimiz mi?
Kendimizi düşünerek harcasak vakti,
Sana değmez cümlesi hiç çıkmasa ağızdan.
İstediğimiz kadarı yeter insanlara,
Onların istediği değeri vermeye ne lüzum var?
Ben merkezci olalım bu sefer,
Geçmeyelim kendi önümüze,
Ezip geçmeyelim kendimizi,
Olması gereken gibi değil de,
İstediğimiz gibi...
Pişman olmayalım hiç,
Yaşanacaktı yaşadık diyelim.
Bakmayalım geriye,
Kıymet verenlere adayalım,
Kalbini açanlara sunalım sevgimizi.
Dünyaya uyup dönmeyelim,
Geçmeyelim sözümüzden,
Geçmeyelim özümüzden,
Ödün vermeyelim gönlümüzden...


2 Nisan 2010 Cuma

Değişim...


Tüterken burunda koku,
Aranırken tende ten,
Eller bomboş beklenirken,
Daldım yine uzaklara...
Döner mi diye düşünerek,
Bakar mı geriye diye sorarak...
Açtığım her şarabın ilk yudumunda bulduğum,
Kapattığım her sayfanın sonunda rastladığım aşkı
O da özler mi diyerek meraklanarak.
Bizimki de farklıydı bir zamanlar,
Biz farklıyız derdik, herkes gibi...
Kim farklı ki?
Kalan var mı dünden bugüne değişmeden...
Döndükçe dünya gelişeceğiz, değişeceğiz.
Bazen hakim olacağız,
Bazense başkalarına ait.
Geriye bakmak sıkacak canı zamanla,
Önceliklerimiz gereksizlere dönüşecek bizde.
Başımızı eğdirmeyecek,
Haykırışlar dinmeyecek,
Fakat umutlar her yeni gün beslenecek.
Beslendikçe büyüyecek.
Daha niceleri filizlenecek...