30 Ağustos 2011 Salı

Bayram Şekeri

Ah nerede o eski bayramlar diyorum ben de hepiniz gibi...
Bazılarımız yakınlarından çok uzaklarda yaşıyor, bazılarımızın ise yakınları çok uzaklarda artık yaşamıyor. Fakat içimizdeki ateş sönmemeli, adı üstünde bayram, mutlu etmeli, neşelendirmeli...

Seneler önce kurulan o zengin sofralar yok, o günlerden günümüze taşıdığımız zengin gönüllerimiz var. Kaybettiklerimize ettiğimiz dualar, uzaktakilere açtığımız telefonlar. Mühim olan bir şekilde irtibat halinde olmak değil mi?

Bir de olamayanlar var tabi; küsler, dargınlar. Bayrama hiç yakışmayanlar, bir bayram şekeri ikram edip, bir telefon açması gerekenler, biliyorsunuz küslük olmaz bu güzel günlerde.

Yardımlaşma, kaynaşma son  sınırda olmalıdır bugün. Mutlu etme günüdür bugün.

Unutmamak gerekir, ömür geçiyor, bir bayram daha geçip gidiyor. Yarın ne olacağını kimse bilmiyor, mutlu olmak, mutlu etmek, mutluluk saçmak gerekmez mi bu özel günlerde?

Hepimiz bayram şekeri kıvamına gelip sevindirelim sevdiklerimizi, sevmediklerimizi, gün neşe günüdür; Herkese Hayırlı Bayramlar...

28 Ağustos 2011 Pazar

Dikkat Çeken Yazı

Artık kelimesi ile başlayalım yazıya, yeni gün ve yine bir artık var hayatımızda. Hepimize oluyor değil mi aslında, bundan sonra ile başlayan cümleler artık ile devam ediyor ve bir çoğu gerçekleşemiyor. Hayatımızda bolca artık, bolca yeni sayfa yok mu? Çevir çevir bitiremediğimiz defterimiz her yeni sayfada göz kırpmıyor mu mutlulukla? Nasıl bir sabır ile yaratıldık bilmem ama inanın şaşılacak halimiz var. İnsanoğlu değil miyiz, seviyoruz büyük konuşmayı, kestirip atmayı. Ardından bize bile komik gelen lafları satmayı. Bırakamıyoruz işte akışına, beyin kemiriliyor resmen, başlıyoruz artıklara. Çiğ süt emmemize mi bağlarız, önyargılara mı sığınırız bilemem ama düşününce saçma geliyor değil mi hepimize. Geçmişten gelir hepsi ve bu düşüncelerdir ki hepimiz çekmişizdir dedelerimize...