26 Eylül 2013 Perşembe

Sevmek Değil Sadece Sevişmek

Okuduktan sonra öpüp koklayamıyorum kitaplarımı, sarıp sarmalayamıyorum bedenime. Sadece bende bıraktıkları izler oluyor, bir pencere daha açıyorum hayata onların yardımıyla. Köşe yastığı yapamıyorum zira onlarla aydınlanıyorum.

Kenarının yırtık olup olmadığı, cildinin yenilenip yenilenmediği umurumda olmuyor aslında. Yapraklarının sürtünmekten tahriş olup olmadığı dikkatimi çekiyor ara ara. İşte o dakikalarda sevişiyorum elimdeki kitapla. Dokundukça daha da iniyorum derinliklerine, hissetmeyi deniyorum nerelerden geldiğini, kimlere gitmek istediğini. Yabancı bir fail aramıyorum, tüm sorumluluk bende, yeni bir kitapla bilmediğim yollarda yürüyorum.

Sevemiyorum çoğu zaman, bağlanmaktan korkmak belki de benimki. Giriş ve gelişmede keyif almaya bakıp, sonuca gelince meçhule bırakılmış olmasını tercih ediyorum. Hiç sona gelmesin, çevrilecek yapraklar bitse de hayal gücümde varlığı sürsün, beni süründürsün, yalvartsın, inletsin, bir de üstüne kahkahalar attırsın istiyorum.

Okuduklarımla oluşuyor hayallerim; savaşlarla, renklerle, dertlerle, aldatmalarla, yaralarla, aşklarla, acılarla, hatta bazen saçmalıklarla. İncecik topuklar üzerinde sessizce yürürken rastlıyorum kendime, cesaretimi toplayıp cümlelere kur yapıyorum çoğu zaman. Bana getirecekleri ile baş edecek sabrı ve zamanı hayattan dilemek kalıyor geriye. Kelimeler zihnimi hükmü altına alıyor, kurmacalar gerçeğe dönüşebiliyor. İşte bu yüzden sevmiyorum kitaplarımı, ben onlarla sevişiyorum. Unutulmayacak hisler ve dokunuşlarla sadece sevişiyorum.